Göğüs büyütme, bir kadının göğüslerinin boyutunu, şeklini ve dokusunu genellikle silikon jel ile doldurulmuş implantların kullanımı yoluyla değiştiren cerrahi bir işlemdir. Göğüs silikonu ve Silikon meme protezleri adı ile anılan silikon jel implantların tipi nihai sonucu etkilerken, bunların yerleştirilmesi de aynı derecede önemli olabilir. “Göğüs Silikonu Kas Altı mı, Kas Üstü mü Olmalı” sorusu bu sebepten sıkça gelen sorulardandır.
Silikon meme protezleri en yaygın olarak ya doğrudan meme dokusunun altına (subglandüler yerleştirme) ya da pektoral kasların altına (kas altı yerleştirme) yerleştirilir. Her yerleştirme türünün kendi avantajları ve dezavantajları vardır ve cerrahınız, durumunuza en uygun yerleştirmeye karar vermenize yardımcı olacaktır.
Kas Üstü Meme Protezi Ameliyatı ya da halk arasındaki söylemi ile kas üstü silikon ameliyatı durumunda silikon meme protezi meme bezinin altına, ancak meme dokusunu pektoral kaslardan (göğüs kasları) ayıran gevşek dokuya, yani kas ile meme dokusu arasına yerleştirilir. Bu yerleştirme tipik olarak meme dokusunun normal düzenine en yakın olduğu için estetik açıdan en hoş olarak kabul edilir.
Kas üstü silikon meme protezleri göğüste belirgin bir yuvarlaklık ile daha çekici bir dekolte hattı sunar. Ayrıca, “kas üstü silikon ameliyatı”, “kas altı silikon meme protezi ameliyatı” ile kıyaslandığında cerrahi komplikasyonlar daha azdır. Kas üstü silikon ameliyatı sonrası ağrı daha azdır. Ayrıca “kas üstü silikon ameliyatı” derin dokuya müdahale içermediğinden ameliyat süresi ve iyileşme süresi daha kısadır.
Yararlarına rağmen, kas üstü göğüs silikonu ameliyatının, birtakım komplikasyonlara ve hoş olmayan yan etkilere yol açabileceğinden, giderek daha nadir hale gelmiştir. Her ne kadar yeni nesil silikon jel implantlarda daha nadir hale gelmiş olsa da “kas üstü göğüs silikonu” (subglandüler implant yerleştirilmesi) ile "dalgalanma" etkisi daha belirgin hale gelebilir. Ayrıca, “kas altı meme protezi” yerleşim durumunda %10'luk bir insidansa kıyasla, yaklaşık %30'luk bir kapsüler kontraktür insidansı vardır. Kapsül kontraktürü, vücudun yabancı maddeye karşı bağışıklık tepkisinin neden olduğu, kolajen kapsüllerin implantı ve çevresindeki dokuyu oluşturup sıkıştırdığı, genellikle ağrıya, rahatsızlığa ve bozulmaya neden olduğu ameliyat sonrası bir komplikasyondur.
Göğüs silikonu sonrası kapsül kontraktürü, genellikle düzeltici cerrahi ve/veya silikon protez değişimi gerektirir. Buna ek olarak, bazı kişiler memelerin yuvarlaklığını doğal bulduklarından, kas altı göğüs silikonunu, kas üstü meme silikonu ameliyatına göre estetik olarak daha az tatmin edici bulmaktadır. Bu tür yargılar oldukça öznel olduğundan, hangi tür sonucu istediğinizi belirlerken öncesi ve sonrası fotoğrafları en iyi rehberiniz olacaktır.
Silikon Meme Protezleri artık en yaygın olarak pektoralis majör (göğüs) kasının altına ve pektoralis minör kasının üstüne, kas altı (submusküler yerleşim) olarak bilinen şekilde yerleştirilmektedir. Bu yerleşimin bilinen bir varyasyonu, implantın üst kısmının göğüs kasının altına yerleştirilmesini, alt kısmının ise subglandüler pozisyonda kalmasını gerektirir. Bu yerleştirmenin bir dezavantajı, implantların alt kısmının üst kısma kıyasla aşırı hareket etmesidir ve bu, bazılarına doğal görünmeyebilir.
Daha küçük memeleri olan veya meme kanseri sebebi ile yapılan mastektomi sonrası rekonstrüktif cerrahi geçiren kadınlar gibi meme dokusu çok az olan kadınlar için kas üstü meme protezi (subglandüler) yerleştirmek iyi bir seçenek olmayabilir. Silikon meme protezini yeterince kaplayacak dokunun yetersiz olduğu durumlarda genellikle kas altı silikon meme protezi tercih edilir. Ek olarak, implantların kas üstüne (subglandüler) yerleşimi, rutin mamogram taramasını daha zor hale getirebilir. Meme implantı olan hastalarda mamogram yapma konusunda deneyimli bir uzmana görünmeleri tavsiye edilir.
Geleneksel bir kas altı yerleşimi, silikon meme protezinin yerleştirilmesinden sonra göğüs kasının yeniden dikilmesini gerektirir ve silikon meme protezinin göğüs kası ve çevresindeki bağ dokuları tarafından tam olarak kaplanmasını sağlar. Kas Altı Silikon Meme Protezi, ameliyat sonrası kapsüler kontraktür riskini azaltır. Ek olarak, Kas Altı Silikon Meme Protezi implantın daha iyi kapsamı sağladığından, bazen salin implantlarda fark edilen “dalgalanma” etkisi çok daha az belirgindir. Ayrıca, kas altı yerleşimi tarafından sağlanan ekstra kapsama ve destek, meme uçları yüksek kalırken implantlar çok düşük düştüğünde meydana gelebilecek implantların "dip dışına çıkma" şansını azaltır. Kas altı yerleşimi meme dokusu az olan kadınlar için uygundur. Subglandüler implant yerleştirmenin aksine, submüsküler implantların mamografi sonuçlarını etkileme olasılığı daha düşüktür. Submüsküler implantlar başlangıçta göğüste daha yükseğe oturabilirken, vücut uyum sağladıkça ve şişlik yerleşmeye başladığında kademeli olarak daha doğal bir konuma inmelidirler.
Ameliyat sonrası komplikasyon riskinin azalması nedeniyle genellikle Kas Altı Silikon Meme Protezi Ameliyatı tercih edilirken, prosedür tipik olarak daha uzun sürer ve revizyon ameliyatları daha karmaşık olabilir. Ayrıca, iyileşme süresi de uzayabilir ve hastalar meme büyütme işleminden sonra daha fazla ağrı ve rahatsızlık yaşayabilir. Ameliyat sonrası komplikasyon riskinin azalmasına rağmen, bazı insanlar Kas Altı Silikon Meme Protezi Ameliyatı, kas üstü silikon meme protezi ameliyatı (subglandüler) göre estetik olarak daha az çekici bulmaktadır.
Örneğin, Kas Altı Silikon Meme Protezinde göğüsler kas üstü silikon meme protezi ameliyatında olduğu gibi hareket etmeyebilir veya "doğal" hissetmeyebilir. Ek olarak, Kas Altı Silikon Meme Protezinde kas esnemesi implantların pozisyonunu etkileyebilir ve görsel olarak belirgin olabilecek deformasyonlara neden olabilir ve birçok sporcu egzersiz sırasında göğüslerin pozisyonunu değiştirmesine neden olmayacağından kas üstü silikon meme protezi ameliyatını tercih eder.
Silikon protez meme kanserine neden olmaz. Meme kanseri şansınızı da artırmazlar. Ancak araştırmalar, silikon meme protezi olan kadınların anaplastik büyük hücreli lenfoma (ALCL) denilen bir tür kanserin gör ...
Meme küçültme ameliyatı sonrası iyileşme süreci herkes için farklıdır ve birçok faktöre bağlıdır. Bu makale, tipik bir meme küçültme ameliyatı iyileşme sürecini aktarmaktadır. ...
Göğüs büyütme ameliyatı yaptırmak konusunda karar veren hastalarımızdan sıkça gelen sorulardan bir tanesi “damla silikon mu, yuvarlak silikon mu?” sorusudur. ...
Silikon meme protezi yaptıranlar, ameliyat öncesinde riskleri ve olası komplikasyonları tam olarak anladığından emin olmak için onay formlarını imzalaması istenecektir. ...
Bize sık sorulan sorulardan birisi “silikon memenin ömrü” sorusudur. Göğüs implantları sonsuza kadar sürmez ve kadınların, genellikle ilk ameliyatlarından 10 ila 20 yıl sonra silikon meme protezlerini çıkarm ...
Estetik ameliyat sonrası cinsel ilişki için ne kadar beklemeniz gerektiği yapılan estetik operasyonun türüne, cerrahınızın koyacağı sınırlamalara ve vücudunuzun iyileşme yeteneğine bağlıdır. ...
Silikon meme protezi ameliyatı olanlar emzirebilir mi veya silikon yaptıranlar ileride emzirebilir mi soruları en sık rastladığımız endişelerin başında gelir. ...
Meme büyütme konusunda konuşulan birçok şehir efsanesi ve bilgi kirliliği mevcuttur. Meme protezleri ancak herhangi bir sorun oluşturuyorsa (rüptür, sızıntı, kapsül kontraksiyonu) değiştirilmesi gerekir. ...
Meme şekli ve büyüklüğü kadın görünümünde en önemli belirleyici unsurlardan birisidir. Meme büyütme talebi ile gelen hastaların çoğunluğu yapısal ya da ailesel olarak küçük boyutlarda memeye sahip olan hasta ...