Kırışıklık kremleri yüzdeki ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltır mı? “Kırışıklık kremleri işe yarıyor mu”. Size bu konuda fikir vermeye çalışacağız.
Birçok kadın yüzdeki (özellikle göz çevresindeki) ince kırışıklıkları azaltabileceği, günlük yaşamımızda her gün maruz kaldığımız toksik etkilerin, sigaranın, güneşin ve yaşlanmanın olumsuz etkilerini onarabileceği ümidi ile kırışıklık kremleri kullanmaktadırlar.
Kırışıklık giderici kremler reçetesiz olarak kullanıldıkları için ilaç olarak sınıflandırılmadıklarından, etkinliklerini kanıtlamak için bilimsel çalışmalara tabi tutulmazlar. Dolayısı ile kırışıklık kremlerinin etkinliklerini kanıtlayan bilimsel yayınlar son derece nadirdir. Mevcut çalışmaların çoğu sektör firmaları destekli çalışmalar olduğu için bilimsel güvenilirlikleri sınırlıdır.
Kırışıklık kremlerinden beklentiniz “yüz germe etkisi” ise bu etkiyi kırışıklık kremlerinde bulamayacaksınız. Bu ürünlerin faydaları genellikle çok sınırlıdır.
Kırışıklık kremlerinde bulunan ve cildinizin görünümünde bir miktar iyileşmeye neden olabilecek yaygın bileşenler şunlardır;
Nemlendiriciler: Tek başına nemlendirme bile cildinizin görünümünü hafifçe iyileştirebilir. Cildi geçici olarak dolgunlaştırarak ince çizgileri ve kırışıklıkları daha az görünür hale getirir. Nemlendiriciler, su, yağlar ve proteinler, gliserin, laktat ve üre gibi diğer bileşenlerden yapılan losyonlar, kremler, jeller ve serumlardır.
Kırışıklık kremleri genellikle ek faydalar sağlayan aktif içerikleri olan nemlendiricilerdir. Bu eklenen bileşenlerin cilt sıkılığını, dokusunu, ince çizgileri ve kırışıklıkları iyileştirmesi amaçlanmıştır. Bu ürünlerin etkinliği kısmen cilt tipinize ve aktif bileşen veya bileşenlerin içeriğine ve oranına bağlıdır.
Retinoidler: Bu terim, retinol ve retinoik asit gibi A vitamini bileşikleri için kullanılır. Bu bileşenler, güneşten zarar görmüş cildi onarmaya ve ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltmaya yardımcı olmak için uzun süredir krem formunda kullanılmaktadır.
C vitamini (askorbik asit): C vitamini güçlü bir antioksidandır, yani cildi serbest radikallerden yani deri hücrelerini parçalayan ve kırışıklıklara neden olan dengesiz oksijen moleküllerinden korur. C vitamini, cildi güneşin zararlarından korumaya ve ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltmaya yardımcı olabilir. Kullanım öncesinde ve arasında C vitamini içeren kırışıklık kremleri, onları havadan ve güneş ışığından koruyacak şekilde saklanmalıdır.
Hidroksi asitler: Alfa hidroksi asitler (AHA'lar),glikolik, sitrik ve laktik asidi içerir. Ölü cilt hücrelerini temizlemek için kullanılırlar (pul pul dökülür). Bir AHA ürünü kullanmak, cildinizi diğer ürünleri daha iyi emmesi için düzenli olarak hazırlar ve pürüzsüz, daha lekesiz yapar ve yeni deri oluşumunu teşvik eder. AHA'lar, beta hidroksil asitler ve polihidroksi asitler olarak adlandırılan daha yeni bir formun da ince çizgileri ve kırışıklıkları azaltmada etkili olduğu gösterilmiştir.
Koenzim Q10: Bu bileşen, göz çevresindeki ince kırışıklıkları azaltmaya ve cildi güneşin zararlarından korumaya yardımcı olabilir.
Peptitler: Bu moleküller canlı organizmalarda doğal olarak bulunur. Bazı peptidler kolajen üretimini uyarabilir ve cilt dokusunu ve kırışmayı iyileştirdiği gösterilmiştir.
Çay özleri: Yeşil, siyah ve oolong çayı, antioksidan ve antienflamatuar özelliklere sahip bileşikler içerir. Kırışıklık kremlerinin en çok yeşil çay özleri kullanması bu sebeptendir.
Üzüm çekirdeği özütü: Üzüm çekirdeği ekstresi, antioksidan ve antienflamatuvar özelliklerine ek olarak kollajen üretimini destekler.
Niacinamide: Güçlü bir antioksidan olan bu madde, B-3 vitamini (niasin) ile birlikte ciltteki su kaybını azaltmaya yardımcı olur ve cildin elastikiyetini artırabilir.
“Kırışıklık kremlerinde .. etkiyi gösterebilir şeklinde ifadelere rastlanır. Çünkü kırışıklık kremlerinin çoğu etkinlikleri bilimsel çalışmalar ile gösterilmemiştir. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) kremleri ve losyonları tıbbi değeri olmayan kozmetikler olarak sınıflandırır. Bu yüzden FDA onları reçeteli kremlerden daha az katı bir şekilde düzenler. Bu, kozmetik ürünlerin, topikal olarak uygulanan ilaçların geçirdiği güvenlik ve etkinlik için aynı titiz testlerden geçmediği anlamına gelir.”
Maliyet: Maliyetin etkililikle hiçbir ilişkisi yoktur. Daha maliyetli bir kırışıklık kremi, daha az maliyetli bir üründen daha etkili olmayabilir.
Daha düşük dozlar: Reçetesiz kırışıklık kremleri, reçeteli kremlere göre daha düşük konsantrasyonlarda aktif bileşen içerir. Dolayısıyla sonuçlar, varsa, sınırlıdır ve genellikle kısa ömürlüdür.
Birden çok bileşen: İki veya üç etken maddeye sahip bir ürün, yalnızca bir tanesine sahip bir üründen mutlaka daha etkili değildir. Aynı şekilde, birkaç kırışıklık karşıtı ürünü aynı anda kullanmak, cildinize fayda sağlamak yerine cildinizi tahriş edebilir.
Günlük kullanım: Herhangi bir iyileşme görmeden önce muhtemelen kırışıklık kremini haftalarca günde bir veya iki kez kullanmanız gerekecektir. Ürünü kullanmayı bıraktığınızda, cildiniz büyük olasılıkla orijinal görünümüne geri dönecektir.
Yan etkiler: Bazı ürünler ciltte tahrişe, kızarıklığa, yanmaya veya kızarıklığa neden olabilir. Yan etkileri sınırlandırmak için ürün talimatlarını okuyup uyguladığınızdan emin olunuz.
Allerjik Reaksiyonlar: Hipoalerjenik veya akne (sivilce) yapmayan, sorularınız olması durumunda bir tüketici yardım hattı sunan kırışıklık giderici krem seçin.
Bireysel farklılıklar: Bir kırışıklık giderici kremin arkadaşınızda işe yaramış olması sizde de faydalı olacağı anlamına gelmez. Her kırışıklık kremi, her ciltte aynı etkiyi göstermez.
Kırışıklık kremi nasıl kullanıldığı: Kırışıklık önleyici krem, ne sıklıkta kullandığınıza, kırışıklık kreminin içindeki etken maddenin türüne ve miktarına ve tedavi etmek istediğiniz kırışıklıkların türüne bağlı olarak kırışıklıklarınızın görünümünü azaltabilir.
“Kırışıklık kremleri FDA tarafından kozmetik ürünlerin etkinliği açısından değerlendirilmediğinden, herhangi bir kırışıklık kreminin kırışıklıklarınızı azaltacağının garantisi yoktur.”
Eğer kırışıklıkları azaltmak için bilimsel olarak etkinliği garantili bir yöntem arıyorsanız, cildinizin görünümünü iyileştirmek ve korumak için aşağıdaki tavsiyelere kulak vermenizi öneririz.
Cildinizi güneşten koruyun. UV ışığına maruz kalmak, cildinizin doğal yaşlanma sürecini hızlandırarak kırışıklıklara ve pürüzlü, lekeli cilde neden olur.
Aslında, güneşe maruz kalma, ciltte lekeler de dahil olmak üzere, ciltteki yaşlanma belirtilerinin en önemli nedenidir. Güneşte geçirdiğiniz zamanı sınırlayarak ve daima koruyucu giysiler ve şapka takarak cildinizi koruyun ve gelecekteki kırışıklıkları önleyebilirsiniz. Ayrıca, açık havada yıl boyunca devamlı güneşe maruz kalan cildi güneş kremleri ile yaz-kış korumak önemlidir.
Bilinen güneş koruyucu içeren ürünleri seçin. Cilt bakım ürünlerini seçerken, en az 15 SPF'ye sahip olanları seçin. Amerikan Dermatoloji Akademisi 30 veya daha yüksek SPF önerir. Ayrıca hem UVA hem de UVB ışınlarını engelleyen ve suya dayanıklı geniş spektrumlu ürünler kullanın. Güneş kremini cömertçe kullanın ve iki saatte bir yeniden tatbik edin. Yüzüyorsanız veya terliyorsanız daha sık güneş koruma kremi kullanın.
Nemlendiriciler kullanın. Nemlendiriciler kırışıklıkları önleyemezler, ancak deride suyu hapsederek geçici olarak küçük çizgileri ve kırışıklıkları maskeleyebilirler.
Sigara içmeyin. Sigara, cildinizin en dış katmanlarındaki kan damarlarının daralmasına neden olur. Cildinize kuvvet ve esneklik kazandıran kolajen ve elastin liflerine de zarar verir. Sonuç olarak cilt erken sarkmaya ve kırışmaya başlar. Yıllarca sigara içmiş veya çok sigara içmiş olsanız bile, sigarayı bırakarak cilt renginizi ve dokunuzu yine de iyileştirebilir ve gelecekteki kırışıklıkları önleyebilirsiniz.
“Daha etkili sonuçlar arıyorsanız bir doktorunuzdan, reçeteli kremler, botulinum toksini (Botoks) enjeksiyonları veya cilt yenileme teknikleri dahil olmak üzere kırışıklıklar için tıbbi tedaviler talep edebilirsiniz.”
Kolajen Anahtar Roldedir. Kollajen cildin nasıl yaşlanacağında kilit rol oynar. Kolajen cildimize sıkı ve genç bir görünüm veren destek yapısıdır. Dokudaki kolajen seviyesi bol olduğunda cildimiz genç ve taze görünür. Seviyeler düştüğünde bu desteği kaybediyoruz ve kırışıklıklar oluşmaya başlıyor. Kas aktivitesinin yüksek olduğu yani kırışıklıkların geliştiği bölgelerde kolajen yapımının azaldığı görülmüş. Dolayısı ile düzenli olarak yapılan Botoks seansları kas aktivitesini kontrol altında tutarak kolajen seviyesinin üretimde kalmasına yardımcı olabilir.
Erkeklerin çoğu normal ancak sıklıkla üzücü bir durum olan saç dökülmesinden muzdariptir. Bu kapsamlı yazı, erkeklerde saç dökülmesine katkıda bulunan birçok faktörü araştırıyor ve bu zor durumu anlamak için ...
Saç dökülmesi dünya çapında çok sayıda kadını etkileyen bir konudur. Bu blog yazısında yaşam tarzı seçimleri ve hormonal dengesizlikler de dahil olmak üzere kadınlarda saç dökülmesinin nedenlerini inceleyece ...
Neden yaşlandığımızı hiç düşündünüz mü? Yaşlanma doğal bir süreç olsa da, son araştırmalar yaşlanmayı hızlandıran sürpriz bir bileşenin olduğunu ortaya çıkardı: “kronik inflamasyon”. ...
Pek çok insan genetik, beslenme, ilaçlar ve yaşam tarzı kararları gibi çeşitli faktörlerin neden olabileceği psikolojik stres ve kaygının da saç dökülmesine neden olup olmayacağını merak ediyor. ...
Hem erkekler hem de kadınlar için saç dökülmesi yaşamak üzücü olabilir. Genetik, hormonal değişiklikler, ilaçlar, hastalık ve yetersiz beslenme gibi çok sayıda faktör saç dökülmesine neden olabilir. ...
Her ne kadar bunu kanıtlayacak henüz yeterince çalışma yoksa da, mevcut çalışmalara ve tedaviden sonra görülen sonuçlara dayanarak bu konunun kuvvetle muhtemel olabileceği söylenebilir. ...
Dermapen veya Dermaroller veya mikro iğneleme saç yenilenmesi ve saç dökülmesi konusunda üzerinde çalışmalar yapılan güncel uygulamalardandır. ...
Aşırı terlemeyi (hiperhidroz) tedavi etmek için ağızdan alınan birçok ilaç kullanılır. Her bir terleme önleyici ilaçlar farklı yan etkileri ve dozlama önerileri vardır. ...
Son yapılan çalışmalar yeni tip koronavirüs aşılarının şiddetli Covid-19 hastalığına karşı oldukça koruyucu olduğunu göstermektedir. ...
Saç dökülmesi ile ilgili araştırmalar PRP, hastanın kanında bulunan trombositleri enjekte etmenin ve büyüme faktörlerini etkinleştirmenin saç köklerine giden kan akışını arttırdığını ve saç tellerinin kalınl ...
Radyofrekans uygulamaları tıpta uzun zamandır farklı amaçlar ile kullanılan bir yöntemdir. Estetik alanda uygulaması son dönemde alınan güzel sonuçlar ile daha popülerize olmuştur. ...